Menzil ve e-mobilite mutlaka ayrı olacak diye bir şey yok. MAN Lion's City E ile 15 Alman şehrinde bunu kanıtladık.
Sürücüler, teknisyenler, filo yöneticileri ve şirket yöneticileri, 15 farklı şehirde e-mobilitenin geleceğini kısa mesafe taşımacılığında tepeden tırnağa test ettiler. Daha doğrusu: performansını ve konforunu test ettiler. Elektrikli motora sahip bir otobüsün sunduğu huzur da hayran bırakıyor: Berlin Taşımacılık İşletmelerinden Manfred Reinke, "Sürücü olarak yolculuk benim açımdan çok rahattı. Çok sessiz, konforlu bir araç ve yolda çok sakin. Bazı yolların gerçekten çok engebeli olduğunu fark ettik. Yine de araç bunları iyi bir şekilde dengeledi" diyerek elektrikli otobüsle yaptığı ilk seferi tarif ediyor. "Sarsıntısız" olduğu için MAN Lion's City E, Frankfurt'ta da dikkat çekiyor: DB Regio'da alternatif sürüşlerden sorumlu Daniel Busse, "Bu bile tek başına çok yüksek bir konfor sağlıyor " diye ifade ediyor.
Menzil ve esneklik, ada yaşamının çok farklı şeyler gerektirdiği Pellworm'da önemli konular: Elektrikli otobüs, öğleden önce okullar için kullanılabiliyor ve öğleden sonra da ada turları için turistlere hizmet ediyor. Günlük hayatın pratik gerekliliklerinin yanı sıra Pellworm, alternatif sürüşlere duyulan doğrudan ihtiyaç için de iyi bir örnek: Schleswig-Holstein'daki Watten Denizi ve Halliger adalarının ortasında bulunan bu biyosfer koruma bölgesinde Yeni Pellworm Vapur İşletmelerinin çalışanları çevre konusunda çok özel bir sorumluluk taşıyorlar.
Hepimizi ilgilendiren bir sorumluluk: Bonn da kendisine 2035 yılına kadar iklimi nötr hale gelme hedefini koydu. SWB Otobüs ve Tren İşletmeleri Genel Müdürü Anja Wenmakers, "Buna elbette iklim nötr ulaşım imkanları sunmak da dahil" diyor. 90 yolcuya kadar yüzde 0 emisyon sağlayan Lion's City E, hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilir. Uygun koşullarda 350 kilometreye varan menzili ile otobüs taşımacılığında e-mobilite artık geleceğin bir hayali değil - şimdiden yollarda. Challenge accepted – Challenge accomplished.